Dünyanın manyetik alanında Ay’ın rolü mü var…?


“Space-travel.com”da 1 Nisan 2016 tarihinde yayımlanan bir habere göre, Ay, Dünyanın manyetik alanının sürdürülmesinde önemli bir rol oynamış olabilir.

Ay ve Güneşin sebep olduğu gravitasyon etkileri Dünyanın mantosunda (mantle) periyodik deformasyonlara ve dönme ekseninde “bel sallamaya” (dönme ekseninin ucunun, üstten bakana göre, bir çember çizmesi; wobble) sebep olmakta…

Dünyaya uygulanan bu mekanik kuvvet, çok düşük vizkozitede demir alaşımından oluştuğu belirlenen “dış çekirdekte” (outer core) kuvvetli akıntılara sebep olmakta… Bu ergimiş metal akımları Dünyanın manyetik alanının oluşmasını sağlamakta…

Dünyanın manyetik alanı, yeryüzündeki yaşamı Güneşten gelen radyasyondan ve uzaydan gelen şarjlı parçacıklardan korumakta… Dünyanın manyetik “kalkanı” dış çekirdeğin bir “yer-dinamosu” (geodynamo) olarak çalışmasıyla üretilmekte… Dünyanın bu manyetik alanının günümüze kadar korunabilmesini, klasik model, geçen 4.3 milyar yıl içinde Dünyanın çekirdeğinin 3000 santigrad dereceye kadar soğuması ile mümkün olabildiği açıklandı…

“CNRS” ve “Universite Blaise Pascal” daki araştırmacılar, karşı bir görüş olarak, soğuma sürecinde, Dünyanın sıcaklığının sadece 300 santigrad derece kadar düşebildiğini ileri sürdü…!

Bu değerlendirmelerde, Ayın manyetik alan üzerine bugüne kadar gözardı edilen etkisinin bu sıcaklık farkının sebep olduğu açığın kapatılmasını ve “yer-dinamosu”nun sürekli çalışmasını sağladığı düşünülüyor…!

Dünyanın manyetik alanının oluşmasında kabul gören klasik model önemli bir paradoksun da doğmasına yol açmıştı…Öngörülen “yer-dinamosu”nun çalışabilmesi için, Dünyanın, milyarlarca yıl önce tamamen ergimesi ve çekirdeğinin 6800 santigrad dereceden 3800 santigrad dereceye kadar, yavaş yavaş soğuması gerekiyordu…

Ancak, gezegenin iç sıcaklığının erken dönemdeki evrimi için geçenlerde yapılan modelleme çalışmalarında, en eski tarihli karbonatlar ve bazalt kayalar üzerinde gerçekleştirilen jeokimyasal çalışmalarda varılan sonuçlar bu büyük mertebeden soğumayı destekleyemedi…! Araştırmacılar, bu büyük sıcaklık farkı-senaryosunu bir kenara bırakarak, başka bir enerji kaynağının katkısını önerdi…
Dünya, diğer gezegenler gibi, tam bir küre şeklinde olmayıp, “bel” (ekvator) bölgesi biraz şişkindir… Uyduları mevcut olan diğer tüm gezegenler ve gezegenleri mevcut olan yıldızlar (ve çift yıldız sistemleri) gibi, ekseni etrafında dönerken “bel sallama hareketi” yapar… Ay’ın çekim kuvveti Dünyanın mantosunda elastik deformasyona sebep olur…

Araştırmacılara göre, sıvı demir-alaşımı dış çekirdeğin hareketini sürekli olarak tetikleyen bu “Ay” etkisi Dünyanın manyetik alanının sürdürülmesine katkıda bulunmakta…!

Araştırmacıların hesaplamalarına göre, Güneş ve Aydan Dünyaya, sürekli olarak, 3.7 trilyon wat gravitasyonel enerji sağlanmakta…Bu enerjinin bir trilyon wat’lık kısmı dış çekirdeğin hareketini tetiklemek için kullanılmakta…

Dünyanın manyetik alanını sürdürebilmek için yeterli olan bu enerji klasik teorinin ana paradoksunun da çözümlenmesini sağlamakta…!

Gezegenlerin manyetik alanları üzerine gravitasyonel etkiler, halihazırda, Jüpiterin uyduları Io ve Europa ile diğer birçok öte-gezegen (exoplanet) için iyi dokümante edilmiş durumda…

Ne Dünyanın ekseni etrafında dönmesi, ne eksenlerinin yönü, ne de Ay’ın yörünge hareketi kusursuz değil…Dünya çekirdeği üzerindeki birleşik etkileri kararsız olduğundan, “yerdinamosu”nda dalgalanmalara sebep olmakta… Bu sebeple, dış çekirdekte ve çekirdek-manto sınırında belirli ısı palslerine, zaman içinde, manto içinde bölgesel ısı yükselmelerine sebep olabilmekte…Bunlar da volkanik aktiviteleri tetiklemekte…Bu yeni modele göre, Ay’ın Dünya üzerindeki etkisi gel-gitlere sebep olmanın ötesinde sonuçlar doğurmakta…!
Share on Google Plus

About erkanpur

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder