Dünya 150 yıl sonra nasıl olacak?


Tıp

Gelecekte insanlar doğumdan önceki tedaviler sayesinde 150 yıl yaşayabilir. Gelişen gen terapisi, doğum öncesinde mitokondriyal hastalıkları ortadan kaldıracak. Bir yüzyıl sonra, insanları kansere veya Alzheimer gibi hastalıklara yakalanmayacak. Gelişen kök hücresi tedaviler, insanların ‘yenileme’ özelliği kazanmasına, kaybettikleri kol ve bacakların yanı sıra organlarını yenilemelerini sağlayacak. Damarlarımızda dolaşacak nano makineler, tespit ettikleri hastalıkları yok edecek, hücre ve doku bozukluklarını onaracak.

Robotlar

Robot teknolojisi geliştikçe, insanların iş bulma imkanı da tehdit altına giriyor. Peki, insan ömrünün 100 yıla ulaşacağı gelecekte, bu kadar uzun süre insanlar çalışmayacaksa ne yapacak? Futurist.com sitesinin kurucusu Glen Heimstra, “Eğer gıda ve ürünlerin üretilmesinde insanlar çok az yer alacaksa, o zaman hizmetler üzerinde odaklanma artacak” diyor.

Hizmet sektörü patlama yaşayabilir. Özellikle de eğlence sektörü, robotlar sayesinde boş zamanı artacak insanların taleplerini karşılamaya çalışacak. Peki, kapitalizm makinesini ayakta tutan mekanizma ne olacak? Örneğin ABD’nin Alaska eyaleti, petrol üretiminden elde edilen gelirden her vatandaşına maaş ödüyor. Kısaca, geleceğin ekonomisi için mühim olan kelime, enerji.

Enerji

Fotovoltaik teknoloji geliştikçe, güneş enerjisi geleneksel enerji kaynaklarını daha da fazla zorluyor. Ancak petrolün alternatifi olan başka seçenekler de mevcut. Nükleer santralleri daha güvenli inşa etmek ve nükleer atıktan kurtulmanın yollarını geliştirmenin yanı sıra, tıpkı Güneş’teki tepkimeler gibi enerji üretecek füzyon reaktörleri de tasarım aşamasında.

Bu reaktörler, yüksek seviyeli radyasyon olmadan çok yüksek miktarlarda enerji üretilmesine imkan verecek. Dahası, Dünya’nın alt yörüngesine gönderilmesi planlanan solar-uydular, yörüngeden Dünya’ya enerji ışınları yollayacak. Kısaca, gelecekte fosil yakıtlardan kurtulmak sanıldığından daha kolay olabilir.

Şehirler

Eğer atmosfere bugün olduğu kadar karbondioksit yaymaya devam edersek, sıcaklık gelecek yüzyılda 3-5 derece yükselebilir. NASA’nın Goddard Uzay Araştırmaları Enstitüsü’nde iklimbilimci olan Gavin Schmidt, ‘deniz seviyesinin yaklaşık 1 metre yükselmesini beklediklerini’ belirtti. Schmidt, “Bu durum her yerin Venedik gibi bir görünüm kazanması demek” derken, sel ve fırtınaların neden olacağı sonuçlara işaret etti.

Deniz seviyesinin 1 metre ve üzerin yükselmesi, ABD’nin New Orleans kentinin yanı sıra, Hollanda ve Bangladeş gibi ülkeleri de sular altında bırakabilir. Çin’in büyümekte olan Guangdong ve Shenzhen kentleri de tehdit altındaki şehirlerden sadece birkaçı.

Biyoçeşitlilik
İnsanların Dünya’da sürekli artan faaliyetleri hem yaşam alanlarının azalması, hem de binlerce canlı türünün tehdit altına girmesi demek. Gelecek, 65 milyon yıl öncesindeki Kretase Çağı’ndan bu yana en büyük canlı türü imhasıyla karşılaşabilir. ABD’nin California Üniversitesi’nden biyolog Anthony Barnosky, ‘300 yıl içinde Dünya’da yaşayan memeli türlerinin yüzde 75’inin yok olabileceğini’ belirtti.
Kısaca, gelecekte 150 yıl yaşayacak biri ömrü boyunca fil, kaplan, şempanze gibi hayvanları görmeyebilir. Arizona State Üniversitesi’nden biyolog Quentin Wheeler ise ‘bitki türlerinin en az yüzde 20’sinin tehdit altında olduğunu’ belirterek, “Hawaii’ye bir bakın... Torunlarımız bugün turistleri en çok çeken çiçekleri görmeyebilir” dedi.

İnsan beyni

Yüzyıl sonra, klavye ile yazı yazmak kuş tüyü kalemlerle parşömene yazı yazmak kadar eski bir yöntem olarak kabul edilecek. İnsanlar, konuşmalarının sanal ekranlar üzerinde belirmesiyle değil, doğrudan beyinleriyle bilgisayarlara bağlanarak yazı yazabilecek.

Pennsylvania Üniversitesi Beyin Hasarı ve Tedavi Merkezi’nden sinirbilimci Douglas Smith, gelecekte bir ‘ıslak bağlantı’ sayesinde mühendislikten geçen sinirlerin bilgisayardaki gibi organik materyallere bağlanabileceğini belirti. Bu tür bir arayüz, insanların doğrudan görsel klavyeleri kontrol etmesine imkan tanıyacak. Smith, “Sadece bir sinir dürtüsüyle internette gezineceğiz” dedi.

Makineler

Süperbilgisayarlar her yıl işlem kapasitelerini artırıyor. Çin’in Tianhe-2 süperbilgisayarı, geçtiğimiz ay dünyanın bir numaralı bilgisayarı oldu. Tianhe-2, saniyede 33,860 trilyon hesaplama yapabiliyor. Peki, insanlar ne zaman beyinlerini bilgisayarlara aktaracak? Bu çalışma Rus milyarder Dimitri Istkov’un 100 kişilik bilim insanı ekibiyle yürütülüyor. Amaç, 2045’te insan zihnini dijital ortama aktarabilmek ve ölümsüzlük kazanmak.

Uzay kolonileri

Dünya’nın ardından insana neresi ev olacak? Ay, Mars, Titan veya yörüngemize yakın zararsız bir asteroit? Apollo programlarıyla 1960’larda hız kazanan uzay keşfi, özel şirketlerin desteklediği yörünge altı projeler ve kargo taşımacılığıyla giderek hız kazanıyor. Gelişen roket teknolojisi, bir gün nükleer güçlü roketlerin inşa edilmesiyle insanları Mars’a taşıyabilir.

Dahası, Dünya için son derece önemli madenler içeren asteroitlerde madencilik yapılması, insanlığın ömrünü uzatmak için gereken bir diğer önemli adım olacak. Sadece 50 yıl sonra, Ay veya Mars’tan Skype ile Dünya ile chat bile yapabilriz?

Dünya dışı varlıklar

Sadece Samanyolu’nda Dünya benzeri 100 milyar gezegen olduğu tahmin ediliyor. Bu gezegenlerin sadece 10’da 1, yıldızlarının yaşanabilir bölgesinde yer alırsa, su bulunduran, yani yaşama olanak veren gezegen sayısı en az 10 milyar civarında olacak. California Üniversitesi’nden gökbilimci olan Andrew Siemion, “Gelecek 25-50 yıl içinde, gökyüzündeki elektromanyetik spektrumları çok geniş açıdanm gözlemleyebileceğiz" diyor.

Siemion, "Anında yapılacak analizler sayesinde, 150 yıl içinde uzaklarda bir yerde Dünya dışı yaşam bulacağız" derken, ‘Güneş Sistemi’ne kurulacak donanımlarla uzaylı arayacaklarını ve yeni teknoloji ürünü radyo teleskopların her açıdan, Uzay’ın her köşesine sinyal göndereceğini, gelenleri yakalayacağını’ belirtti. Kısaca, radyo veya televizyon kullanan bir ‘E.T’ varsa, sinyallerini yakalama şansımız çok daha yüksek olacak.

Farklı kişilikler

Giderek yaygınlaşan sosyal ağlar, insanların giderek etkileşimlerinin arttığı bir ağ yapısı kuruyor. Güvenlik kameraları her tarafımızı sarmış durumdayken, Google ve Facebook tüm bilgilerimizi topluyor. İnsanlar, bu durumda farklı kişiliklere bürünerek, dijital dünyada birden fazla kimlikle yaşamaya başlayabilir.

Farklı kişilikler

Peki, sosyal ağlar gerçekten hayatımızı kontrol ediyor mu? Towson Üniversitesi’nde antropoloji profesörü olan Samuel Collins, “Gizliliğin tüm konsepti sürekli yeniden pazarlık yapmaya dayanıyor” diyor. İnsanlar sürekli bilgi parçalarını kontrol etmek ve bu konuda yardım almak ihtiyacı duyuyor, insanları takip etmek ise giderek kolaylaşıyor. Collins, “Çoktan George Orwell’in bahsettiği dönemdeyiz... Bundan sonra ne olacağını düşünmemiz lazım” yorumunda bulunuyor.

Artırılmış insanlar

İnsanları bilgisayarlarla birleştiren teknolojinin yanı sıra, geleceğin insanları genetik mühendislikten geçecek, biyolojik özellikleri artırılacak. Fütürist Jamais Cascio, “Biyolojik gelişmeler, oldukça tehlikeli ve pahalı olacak... Ancak gelecekte insanlar için yaşamak sıkıcı bir hale gelecek... Gelecekte insanların yapacağı biyolojik değişiklikler saçını yaptırmak gibi olmayacak...

...Bir gün erkek, bir gün kadın olabilecekler... Ekstra kollar, yaşayacağımız tuhaf yeni yaşam alanlarına uyum sağlamak için kullanılacak ve yeni insan, bugünün insanı için çok tuhaf görünecek” diyor.

80 yıl yaşayabilirsek, en azından fütürist geleceğin neye benzeyeceği hakkında net bir görüş elde edebiliriz.
Share on Google Plus

About erkanpur

This is a short description in the author block about the author. You edit it by entering text in the "Biographical Info" field in the user admin panel.
    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum:

Yorum Gönder