LIGO (Laser Interferometer Gravitational-Wave Observatory)
1992 yılında Caltech (California Institute of Technology – Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü) ve MIT (Massachusetts Institute of Technology-Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) ortaklığı ile, adına uygun bir şekilde kütleçekim dalgalarını gözlemleyebilmek ve dolayısıyla varlıklarını araştırmak için kuruldu. Zamanla birçok uluslararası bilimsel kuruluş fonlama ve araştırmalarda LIGO’ya destek vermeye başladı.
1998-2010 yılları arasında yaptığı gözlemlerde herhangi kütleçekim dalgası tespit edememesi üzerine kızağa çekilen LIGO’nun hassasiyetini arttırmak ve teknolojisini geliştirmek için çalışmalar başlatıldı ve sonunda Şubat 2015’te Livingston ve Hanford’ta bulunan iki teknoloji harikası algılayıcı (detektör) ile gözlemler yeniden başladı.
Dalganın kaynağı olarak 1.3 milyar ışık yılı ötede, her biri yaklaşık 150 kilometre çapta ve 30 güneş kütlesine sahip iki kara delik olarak belirlendi. Öyle ki, ışık hızının yaklaşık yarısı hızla birbirlerine “giren” bu kara deliklerin uzay-zamanda yaptığı değişiklik LIGO’nun hassas algılayıcılarını bir proton çapının binde biri mesafeyle hareket ettirdiler ve LIGO bunu algıladı!
İlk sinyal LIGO’nun Livingston algılayıcısı tarafından alındıktan 7 milisaniye sonra Hanford algılayıcısı da aynı sinyali yakaladı ve aradaki bu 7 milisaniyelik süre belli bir yönde hareket eden kütleçekim dalgası tarafından oluşturulmaktaydı. Sinyal güney göğünde, Samanyolu’nun bir uydu gökadası olan Macellan Bulutları yönünden yerküreye ulaştı.
Bu dedektörler sayesinde bilim adamları iki karadeliğin birleşmesi ile birlikte uzaya yayılan dalgaları tesbit etmiş oldular.araştırmacılar bu dedektörlerde bir kütleçekim sinyali elde ettiklerinde, onlar bu sinyali ses dalgasına dönüştürdüler. ve sarmal olarak dönen iki karadeliğin tek bir büyük karadelik olarak birleşirken oluşturdukları sesi dinlediler.
Bilim insanları tarafından doğrulanan bu sinyal, bundan sonra tespit edilecek sayısız dalgaların ilki olarak kayıtlara geçmiş oldu. LIGO’da bundan sonra yapılması planlanan birkaç düzeltme sayesinde gözlem yeteneğinin 3 katına çıkarılması planlanıyor. Bu sayede bize doğru gelen kütleçekim dalgalarına daha şefkatli ve sıcak bir karşılama yapacak duruma gelmesi öngörülüyor .
1992 yılında Caltech (California Institute of Technology – Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü) ve MIT (Massachusetts Institute of Technology-Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) ortaklığı ile, adına uygun bir şekilde kütleçekim dalgalarını gözlemleyebilmek ve dolayısıyla varlıklarını araştırmak için kuruldu. Zamanla birçok uluslararası bilimsel kuruluş fonlama ve araştırmalarda LIGO’ya destek vermeye başladı.
1998-2010 yılları arasında yaptığı gözlemlerde herhangi kütleçekim dalgası tespit edememesi üzerine kızağa çekilen LIGO’nun hassasiyetini arttırmak ve teknolojisini geliştirmek için çalışmalar başlatıldı ve sonunda Şubat 2015’te Livingston ve Hanford’ta bulunan iki teknoloji harikası algılayıcı (detektör) ile gözlemler yeniden başladı.
Dalganın kaynağı olarak 1.3 milyar ışık yılı ötede, her biri yaklaşık 150 kilometre çapta ve 30 güneş kütlesine sahip iki kara delik olarak belirlendi. Öyle ki, ışık hızının yaklaşık yarısı hızla birbirlerine “giren” bu kara deliklerin uzay-zamanda yaptığı değişiklik LIGO’nun hassas algılayıcılarını bir proton çapının binde biri mesafeyle hareket ettirdiler ve LIGO bunu algıladı!
İlk sinyal LIGO’nun Livingston algılayıcısı tarafından alındıktan 7 milisaniye sonra Hanford algılayıcısı da aynı sinyali yakaladı ve aradaki bu 7 milisaniyelik süre belli bir yönde hareket eden kütleçekim dalgası tarafından oluşturulmaktaydı. Sinyal güney göğünde, Samanyolu’nun bir uydu gökadası olan Macellan Bulutları yönünden yerküreye ulaştı.
Bu dedektörler sayesinde bilim adamları iki karadeliğin birleşmesi ile birlikte uzaya yayılan dalgaları tesbit etmiş oldular.araştırmacılar bu dedektörlerde bir kütleçekim sinyali elde ettiklerinde, onlar bu sinyali ses dalgasına dönüştürdüler. ve sarmal olarak dönen iki karadeliğin tek bir büyük karadelik olarak birleşirken oluşturdukları sesi dinlediler.
Bilim insanları tarafından doğrulanan bu sinyal, bundan sonra tespit edilecek sayısız dalgaların ilki olarak kayıtlara geçmiş oldu. LIGO’da bundan sonra yapılması planlanan birkaç düzeltme sayesinde gözlem yeteneğinin 3 katına çıkarılması planlanıyor. Bu sayede bize doğru gelen kütleçekim dalgalarına daha şefkatli ve sıcak bir karşılama yapacak duruma gelmesi öngörülüyor .
0 yorum:
Yorum Gönder