Güneş sistemimizin devi, hidrojen ve helyumdan oluşan bir renk cümbüşü, en az 67 uydunun ev sahibi, dünyamızdan daha büyük fırtınaları, ölümcül radyasyon alanları ve güçlü manyetosferi ile gökyüzünde ki en parlak cisimlerden biri olan Jüpiter’den bahsedeceğiz.
JÜPİTER’İ KİM BULDU?
İsmini Roma’nın tanrısı Jüpiter’den alır bu harika gezegen. Romalılar’dan önce Babilliler için Marduk ve Yunanlılar için Zeus tanrılarının sembolü olmuştur. Gece gökyüzünde Ay ve Venüs’ten sonra en parlak cisimdir. Bu nedenle kimin keşfettiğini söylemek çok zordur, Ayı kim keşfetti demeye benzer, hep oradadır.
Ancak Jüpiter’in bir gezegen olduğunu Babilliler keşfetmiştir diyebiliriz. Çünkü gezegen fikrini ortaya attıklarını ve Venüs ile Jüpiter’i gözlemlediklerini biliyoruz. Venüs ile birlikte Jüpiter sadece gecelerimizi süslemez; insanlık tarihinde yerleri çok büyüktür. Karanlık çağlarda, Dünya’nın evrenin merkezi zannedildiği zamanlarda, bu gezegenler bize evrenin merkezi olmadığımızı, özel olmadığımızı, çok küçük olduğumuzu ve alçak gönüllü olmak zorunda olduğumuzu öğretti.
0 yorum:
Yorum Gönder